Alp Arbak yazdı…
Bir fuar geçti Bodrum’dan…
Denizin kokusu, marinadaki ışıltı, teknelerin gövdesine vuran sabah güneşi… Ve her zamanki gibi; fuar bitti, meydan sessiz.
Ama bu kez biraz farklıydı. Çünkü Bodrum ilk kez kendi adını taşıyan bir Boat Show’a ev sahipliği yaptı.
Limanda sıra sıra dizilmiş tekneler, stantlarda markalar, tersanelerden çıkan ustalık işleri… Ve en önemlisi, bu kentin denizle olan bağını yeniden hatırlatan bir ruh hali.
“Beklentimizin Üzerinde Katılım Oldu”
İMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Başkanı Orhan Dinç, fuara olan ilgiden oldukça memnundu.
“Bu yıl ilkini düzenlediğimiz fuar beklentilerimizin çok üzerinde bir katılımla başladı. 10 bin avrodan 30 milyon avroya kadar teknelerin yer aldığı fuarda 500’ün üzerinde marka temsil ediliyor. Hedefimiz 25 bin ziyaretçiye ulaşmak. İlginin bu kadar yoğun olması Bodrum’un denizcilik potansiyelini bir kez daha ortaya koydu.” dedi.
Ama Dinç’in asıl vurgusu başka bir yerdeydi;
“Fuar alanındaki büyük teknelerin çoğu Bodrum tersanelerinde üretildi. Bu bizim için ayrı bir gurur kaynağı.”
Gerçekten de öyle. Çünkü Bodrum sadece tekne sergileyen değil, tekne üreten bir şehir. Yani vitrin değil, atölye!
Bodrum Yapımı Süperyat “Legasea” İlgi Odağı Oldu
Fuarın yıldızı ise 50 metrelik “Legasea” oldu.
Tamamı Bodrum İçmeler Tersanesi’nde üretilen bu süperyat, 28,5 milyon avro fiyat etiketiyle sergilendi.
Ziyaretçiler tekneyi gezerken gözlerindeki hayranlık, Bodrum’un denizcilik mirasının aslında ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi.
Belki de bu fuar, sadece lüks yatların değil, Bodrum’un emeğinin ve üretim gücünün de sahnesiydi.
Evet, Bodrum’dan bir Boat Show geçti…
Ama iz bırakan sadece tekneler değil, denizle yaşayan bir kentin ruhuydu.
