Alp Arbak yazıyor…
2025 sezonunu iyi kötü geride bıraktık…
Esnaf için pek parlak değildi ama 5 yıldızlı oteller, tatil köyleri “fena değildi” diyor. Yani herkesin karnesi kendine göre.
Ama bir konuda herkes hemfikir; Fiyatlar aldı başını gitti.
Geçen hafta 3 bin lira hesap ödenen mekan, bir hafta sonra aynı menüyü neredeyse 6 bine yazdı. Bu kadar dalgalı fiyat olur mu? İnsan resmen kazıklanma hissiyle masadan kalkıyor.
Otopark meselesi ayrı bir çile.
Arabanı park ediyorsun, hesap neredeyse yediğin yemeğe denk geliyor. Yani Bodrum’da dışarı çıkmak başlı başına bir lüks haline geldi.
Su krizi…
Borular patlıyor, kuraklık bastırıyor, MUSKİ ciddi bir emek harcamasına rağmen yine zorlu bir yaz yaşadık. Geçmiş senelere göre biraz daha iyi gibi görünse de kriz hâlâ kapıda.
Trafik mi?
O zaten sinir testi gibi.
Havalimanından çıkan turist, Turgutreis’e varana kadar neredeyse ülkeden Bodrum’a uçtuğu süre kadar yolda kalıyor. Her yıl artan bu trafikle baş edememek artık gerçekten anlaşılır gibi değil.
Sivrisinek – karasinek konusuna hiç girmiyorum… Çünkü hâlâ bitmedi!
Belediyenin ilaçlama yaptığını biliyoruz ama belli ki yöntemler güncellenmeli.
Temizlik konusunda ise bu sezon görece daha iyi bir tablo vardı. En azından sahiller ve merkez önceki senelere göre daha derli topluydu.
Peki 2026 Sezonunda Ne Yapmalı?
İşte asıl mesele bu.
- Fiyat politikasını bir standarda oturtmak şart. Turist de, yerli de, hatta esnafın kendisi de bu düzensizlikten yoruldu.
- Otopark çilesi çözümsüz değil; doğru bir planlama yapılırsa herkes rahatlar.
- Su krizine karşı kalıcı yatırım olmadan hiçbir sezon iyi geçmez.
- Trafik artık Bodrum’un kaderi olmamalı. Alternatif yollar, toplu taşıma, ring sistemleri… Ne gerekiyorsa cesur adımlarla yapılmalı.
- Sinek sorununda bilimsel, uzun vadeli bir plan şart.
- Temizlikteki iyileşme devam ettirilmeli, hatta bir seviye daha ileri taşınmalı.
2026 sezonu kapıyı çalmadan, bu sorunların hepsini masaya yatırmak gerek.
Bodrum bunu fazlasıyla hak ediyor.
