Alp Arbak yazıyor…
Bu konuyu kaç kere yazdım, kaç kere dile getirdim inanın artık hatırlamıyorum. Ama görüyorum ki söylemekten bıkmadıkça, onlar da yapmamaktan bıkmıyor. Şu Ortakent – Yalıkavak yolunu tamamlamak neden bu kadar zor?
Daha doğrusu… Bir işi yıllarca yarım yamalak bırakmak, gerçekten devletimize yakışıyor mu?
İster yerel seçim olsun, ister genel…
Kim aday olduysa bu yolun başına geçip aynı cümleyi kurdu;
“Bizim dönemimizde bitecek.”
Peki sonuç?
Ortakent – Yalıkavak yolu, neredeyse Türkiye’nin yakın siyasi tarihini baştan sona izlemiş kadar çok seçim gördü!
İnsan ister istemez düşünüyor;
Bu yol artık gerçekten bir ulaşım hattı mı, yoksa siyasetin klasik bir “vaat dekoru” mu?
Seçim gelsin, yolun kenarında kameralar açılsın, bir iki vaat verilsin, sonra yine unutulsun…
Adeta aklımızla alay etmek gibi.
Evet, yıllar sonunda Ortakent – Dağbelen arasını çift şerit yaptınız, buna eyvallah.
Ama geri kalan bölüm?
Neden hâlâ tek gidiş – tek geliş?
Neden hâlâ riskli, yavaş, tehlikeli?
Neden bu yolu iki çıkış – bir iniş gibi basit bir düzenlemeyle bile rahatlatmak çok görülüyor Allah aşkınıza?
Ülkenin dört bir yanında duble yollar yapılırken, tüneller açılırken, dev projelerle gövde gösterisi yapılırken;
Karayolları’nın yıllardır bu birkaç kilometrelik yolu tamamlayamaması gerçekten açıklanabilir bir şey mi?
Neden sorusunun cevabını artık duymak istiyoruz.
Ve bu soruyu sadece “yol isteyen vatandaş” olarak değil, “kandırılmaktan yorulmuş seçmen” olarak soruyoruz.
Artık yeter…
Bu yolu siyasetin oy toplama malzemesi olmaktan çıkarın.
Ya doğru düzgün bitirin, ya da çıkıp açıkça “yapamıyoruz” deyin.
İnanın, bu çok daha dürüst, çok daha şık olur.
Çünkü biz, yıllardır aynı cümleyi duyup aynı manzarayı görmekten yorulduk.
Bu yol bitmediği sürece de sormaya devam edeceğiz:
Ortakent – Yalıkavak yolu daha kaç seçim görecek?
