Alp Arbak yazıyor…
Ticaret Bakanlığı bir karar aldı; Berber ve kuaförler pazar günü kapalı olacak. İlk bakışta kulağa düzen gibi geliyor. Ama sonra dediler ki, kadın kuaförleri ve AVM’lerdeki berberler açık kalabilecek. Valla bravo! Bravo da, e peki, o zaman mahalle berberinin ne günahı var kardeşim?
Geçtiğimiz günlerde bir berber aradı beni. Yazılarımı takip ediyormuş. “Abi, gözünü seveyim bu konuyu yaz. Biz kadın kuaförlerinden ya da AVM berberlerinden daha mı çok kazanıyoruz? Niye bizi kapatıyorlar?” dedi. İçten, kırgın ve haklı bir sitemdi bu.
Küçük Esnaf Üzerine Düşen Gölge
Mahallenin berberi dediğin, sadece saç kesen adam değildir. O, mahallenin nabzını tutar, sohbet eder, sırdaş olur. Bir anlamda mahalle kültürünün taşıyıcısıdır. Şimdi AVM’deki zincir berber açık, kadın kuaförü açık ama o mahalle berberi kapalı olacak. Bu nasıl adalet?
Bir de işin turistik kent boyutu var. Bodrum gibi sezonun kalabalığa boğulduğu bir yerde, pazar günü saç-sakal yaptırmak isteyen turist kapalı kapıyla karşılaşacak. Zarar kimden çıkacak? Tabii ki küçük esnaftan.
Çözüm Yasak Değil, Esnafın İradesi
Kimse demiyor ki berberler insan değil, dinlenmeyecek. Elbette herkesin haftada bir gün tatili olmalı. Ama bu yasakla, tek tip kararla olmaz. Zaten her berber kendi gününü seçip tatilini yapıyor. Kimi pazartesi tatil yapıyor, kimi salı. Ha isterse pazar günü kapatır o ayrı! Ama önemli olan zorlamadan, kendi iradesiyle karar verebilmesi.
Bodrum’un Gerçeği
Turizmin kalbinde, esnafın en çok kazanabileceği günlerden birinde kepenk kapat demek, Bodrum’un ticaretine de, ekonomisine de ters düşüyor. Çünkü burada berberin kazandığı her kuruş, aynı zamanda kentin cebine giriyor.
Kısacası, mahalle berberini cezalandırmak, en yanlış yol. Yasa koyucular masa başından değil, sokağın içinden bakmalı. Çünkü sokağın sorusu belli:
“Bizim günahımız ne?”